SEKANSLAR Veya Henüz Çatısı Kurulmamış Hikayeler İçin Doneler’e dair
Sanat yaşamı boyunca kariyerine edebiyat, senaryo, resim ile fotoğraf ve fotoğraf kuramına ilişkin kitaplar sığdıran Çerkes Karadağ’ın bugün en fazla bilinen veya görünen cephesi fotoğraf sanatı ve sanat kuramıdır. Ancak uzun zamandır fotoğrafla birlikte tuval resimler de yapan Çerkes Karadağ’ın fotoğrafları sanat ortamında ne kadar görünür olmuşsa, bunun tersine resimleri de aynı oranda gözden uzak kalmıştır. Sanatçı resimlerini geri planda tutmuş, görülmesini tercih etmemiş, dahası izleyici ile paylaşmaktan özenle kaçınmıştır. Sanat eğitimini Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Resim Bölümü ve Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim Bölümü’nde Tamamlama Eğitimi ile sürdüren Çerkes Karadağ’ın Sekanslar adlı sergisinde sanatseverin beğenisine sunulan resimler bir bakıma hayal dünyasını yitirme tehlikesi içindeki bireyi yeni bir görme biçimine davet ederek, hayallerini sil baştan ele almasını öneriyor. Dolayısıyla Sekanslar’da bir manifesto ortaya koymak veya izleyicinin beğenisini yükseltmek yerine daha çok izleyici ile bir iş birliği arzusu öne çıkarılıyor.
Sekanslar pasif durumda bulunan etkisiz, tepkisiz, duyarsız ve hareketsiz izleyiciyi yaşam ve çevre konusunda sorumlu bir birey ve “bir taraf” olmaya davet ediyor. Sekanslar sergisinde sanatçı sahip olduğu değerlerin yetersizliğini giderme arzusunda bulunan ve kendi ütopyasını gerçekleştirmeyi amaç edinen her kesimden izleyiciye yararlı ve gerekli resimsel imgeler, daha doğrusu izleyiciye henüz çatısı kurulmayan hikayeler için birtakım doneler sunuyor. İzleyiciyi kendi özgür tercihinin ışığında hayaller kurmaya ve yepyeni bir bakışla resimleri görmeye ve anlamlandırmaya teşvik ediyor. Çünkü Sekanslar’da kendi imgesel gerçekliğini ve öngörülerini gerçekleştirmek arzusunda olan bireye katkıda bulunan bir takım yaşam parçacıkları verilmiştir. Bu tercih izleyicinin hayal dünyasında yeni bir düşünce alanın oluşmasına, kentler, vadiler veya bozkırlar yaratılmasına yol açan özgür bir ütopya bahşediyor. Dahası bakışın öte yanına çağrıda bulunarak izleyiciye düşsel bir öykü ve yaratıcı bir atmosfer şansı veriyor.
Elbette hiçbir zaman bütünlüklü bir yaşama sahip değiliz. Dolayısıyla eksikliklerimizi gideren ve düşlerimizi renklendiren bir takım imge görüntülere gereksinim duyarız. İşte Sekanslar sadece yaşam serüvenimizi bize anımsatan ve söylemlerimizi yüksek sesle duyuran bakışa bir dayanak sunmuyor, aynı zamanda yeni bir görüş için zihinsel bir atmosfer de inşa ediyor. Resimlerdeki sembolleri tuvallere yapışan imgeler olarak görmek yerine, tümüyle birer fikir örgüsü ve duyarlı bir karşı çıkış olarak ele almak gerekir. Çünkü Sekanslar karmaşık hayatın işlevsiz parçası haline getirilen bireyleri ve küçük dünyalarını öne çıkarmaktan ziyade, onların renklerle örülmüş öykülerin birer kahramanı olduğunu ifade etmeye çalışıyor. İstanbul, 20 Mart 2023